Hür Tefekkür / Kevser Sares



 

Zaman tekdüzeleşiyor, insanlar ise birer robot hüviyetine bürünüyor. Yazmasına yazıyor, okumasına okuyor ancak amaç çoktan son nefesini verdi “yapmak” için yaptığımızdan beri. Bu denli sıradanlık, maksatsızlık; surların içinden bakışımızdan, sınırları aşamayışımızdandır. Sınırlar, hayal gücüne ve üretkenliğe zincir vuran barbarlardır. Düşünme gücünü yok eden canavarlar... Sıradanlık ve beraberinde sınırlar hür tefekkürü defederken, yazarın hedeflerinin de önemini düşürüyor. Gaye, yok oluyor. Yazarın gayesi nedir? Yazar ne için yaşar? Yazar, yazmak için yaşar. Kalemi, mürekkebi kâğıdı olmasa da bir tefekkürü vardır ki dokur tek tek toprağa ve dahi taşa. Yazar, mefhumların dostluğunu, arkadaşlığını, nasıl birden konuşurmuşçasına canlanışlarını anlatır okura. İşte budur yazarın yazmaktaki niyeti… Hâl böyleyken, toplumdaki bu sıradanlık ve tefekkürü zehirleyen bunca sınırlar içerisinde bir yazar, gayesinde muvaffak olabilir mi? Müessiriyetle hayır, hür tefekkür ile beslenemeyen yazar, gayesinde muvaffak olamaz. Sıradanlaşan hayattan bir süre başımızı kaldıralım da hür tefekkürümüzü çevreleyen surları yıkalım, her alanda geniş çaplı düşünebilen insanlarımız olsun. Düşünen, maksatları olan insanlar…


Popüler Yayınlar