Duvar / Efe Elmastaş
Bilerek ve isteyerek yazının içine soktum kendimi. Mutlu
olmadığım bir zamanda, öykülerin refakatiyle suni huzura erdim. Karakterlerimin
hayatlarıyla ve yaptıkları eylemlerle derin bir “oh” çektim. Kendimce, vicdanın
dengesini, adaletin terazisinde tarttım. İyi ki yazı var. Kafamı kuma gömüp
sıradan yaşamımın devamlılığını sağladım. Vazgeçtim çoğunluğumun gerzekliğini
dönüştürme girişimimden. Aidiyet hissetmediğim bir padişahın toprağında
öncelikle kifayetsiz isyanlarımı bastırdım. En alasından yalnızdım. Meydanların
ortasında, paslanmış doktrinlerle öylece bakakaldım. Çekilmesem üstümden
geçecekti. Biraz yana kaykılarak, kendimi kendi dünyama adadım. Ama söyledim ya
durmadı içim. Ne kadar görmesem, işitmesem de yerin ağzı beni buldu ve asfalt
yollarda bana gerçeğin balçığından sundu. Almasam da lekesi kaldı. İstemedim
ama pantolonuma yapıştı yani anlayacağınız kurtaramadım paçayı. Şimdi o
bilindik iç huzursuzluklarda, haykıramadığım doğrularımla öylece kâğıt kalemin
yanındayım. Olur da ömrüm bir gün doğumunun arifesine rastlarsa, bilin ki
onları da alıp yanıma, sözlerimi duvarlara yazacağım.