PUT / Burak Çakır
Putlaştırmayı seviyoruz. İnsanlara olduklarından fazla anlam
yüklemeye, hikâyeleri efsaneleştirmeye bayılıyoruz toplumca. Kendimizce
kurtarıcılar bulmaya, kahramanlar yaratmaya dayanamıyoruz. Bu ‘insanların’
eksikleri ve yanlışları olabileceğine katiyen inanmıyor, büyük bir fanatizm ile
savunuyoruz onları. Ve hiçbirimiz kahraman ya da kurtarıcı olmaya, bir şeyler
ortaya koymaya çalışmıyoruz. Bilakis, bu gayret içerisinde olan insanlara aynı
fanatik tavırla karşı çıkıyor ve yapacaklarını engellemeye çabalıyoruz.
Peki, neden yapıyoruz bunu?
İnanmak inkâr etmekten kolay olduğu için mi?
Peki, ya kuru kuru kuruya inanmak dinin ya da medeniyetin bir
getirisidir midir gerçekten?
Yaşadığımız çağa “Akıl ve Bilim Çağı” diyorken ve tüm dinler
insanı düşünmeye teşvik ediyorken nasıl oluyor da şuursuz bireyler olarak bir
robot gibi, köle gibi her söylenene itiraz etmeden boyun eğiyoruz?
Çünkü fikirsiziz…
Çünkü düşünmeyeli asırlar oluyor…
Çünkü bizim için bizi düşünen biri-leri var…
Bırakalım artık “birilerini” dostlar, bu bizim hayatımız, bu
hayatın mesulleri de bizler olacağız. Şu abartılı söylevleri de bırakalım ve
kendi fikirlerimizi korkusuzca dillendirelim. Çünkü doğru, tek bir sesle değil çok seslilikle elde edilir. Varsın uğultu olsun, ağrısın başımız. Düşünelim,
dertlenelim yeter…
Putlarımızı yıkalım, yeter…