Gerçek Mi Değil Mi? / Ender Temir




Bir şiir daha aldı seni benden. Onun daha iyi yazdığı bir şiir daha. Ölümü engelleyemedi. Sanki bir askerin tüfeğinden çıkan merminin toprağı dağıtması gibi. Ya da kuru toprağa düşen yağmur damlasının toprakta yarattığı krater... Ölüm, bizi yenen şey. Bizi dümdüz eden şey. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım ölüm kadar güçlü olamayacağım. Ölümü yenemem. Ona direnirim, ama direnişin sonu zafer olamaz. Savaşın sonu zafer olur. Peki ne yapmalı? Daha doğru düzgün yaşayamazken bile, ölüme savaş mı açmalı? Ölüme son savaş açan adamı öldüren şey bir sivrisinekti unutma.
Bazen boşa aranıyormuşum gibi geliyor. Dünya kocaman bir evcilik oyunu. Lakin öyle bir oyun ki, ‘’    "para" denen kâğıt parçaları ve "silah" dediğin demir yığınları yaşamla ölüm arasındaki dengeyi sağlıyor. Bir de "gıda" olayı var. Bizi hayatta tutan şey. Düzenli yemezsek ölürüz, net. Ama az önce bahsettiğim kâğıt parçaları yoksa gıda da yok. Demir parçaları varsa eğer, gıda da olsa para da olsa ölüyorsun. Büyük olan bir seferliğine 100 silah üreteceğine 99 silah üretse aç insan kalmayacak. Artı fazla gelecek bir silaha değer kâğıt parçaları. Neyse. Bu kadar yeter evcilikten bahis.

Tamam düzen var işliyor vesaire. Ama insan denen hayvan öyle pislik bir yaratık ki. Belki de senin düzen sandığın şey, aslında değil. Bir simülasyonda bile olabilirsin! Uyan çocuk. Gerçeğe ulaş. Yapabilirsin. Yapmak zorundasın. Hepimiz için. Kendin için.

Popüler Yayınlar