Bitti Çocuk / Merve Akyüz
Yeryüzüne mi bakarsın gökyüzüne mi bilmem. Gökyüzü de yerin yansımasından ibaretken çok da önemli değil zaten. Hangi partiye mensupsun kime oy verdin hiç düşünmem. Etrafa bu kadar ne idiği belirsiz doluşmuşken çok da gerekli değil zaten. Hepsinden ziyade bir çocuk görüyorum ben. Siyahlar beyazlar var o zaman griler yok daha. Kırmızı ayakkabılı yürüyüşler var o zaman. Sorunlar, evin kapısına gelene kadar. Kahramanın çok sevildiği zamanlar bunlar. Bedenlerde ölü toprağı yok henüz, gülümsemek çok değerli. Uyumak yatağa yatmak demek, dönüşsüz, olduğun yerde öylece. Sevmiş gibiler yok, sevmek ya da sevmemek sadece. Kahramanın yalan söylemediği zamanlar bunlar. Oyunlar, en güzel yerinde eve dönmek zorunda olduğun için güzel. "Ne olmak istiyorsun?" sorusunun en temiz cevapları veriliyor hâlâ. Çayına bütün şekerliği boşaltmadıkça o çay acı olacak daima. 5 dakikaların değeri bilinir, bilinir ki saniye sektirmeden gidilecektir uyumak sebepli yataklara. Saçların en güzel koktuğu zamanlar bunlar. Sorduğun sorular hadsiz hesapsız... Cevaplar, "Git kendin araştır." değil, kendince açıklamalı. Otobüs yolculukları sessiz geçmez. Temelde dürüstlük. Dualar saf. Toz ve gaz kümesi değil, yıldız onlar! O zamanlar.
Bayramlar, ne heyecanlı sabahlar, bütün çocuklar biraz şekere tamamdırlar. Kahramanın yollarının gözlendiği zamanlar bunlar. Hep aynı dizin üstüne düştüğün ama hiç söylemediğin. Zorla yedirildiğin. 10 adımlık odaya birbirine çıkmayan yollar döşediğin. İstediğin oldu. Ne iyi ettin de büyüyüverdin. Hadi şimdi dön geriye dönebilirsen.
Ne kahraman kaldı ne de masumiyetin...