Dayan Yüreğim / Nisanur Karakaş
Dayan yüreğim diyerek çıkıyoruz yola. Seviyoruz yaşamayı; bir
çocuğun park heyecanı gibi mutlu ve viran olmuş bir evin yıkılmayacağı inancını
taşıdığı kadar umutluyuz. Paylaşılmamış sevinçlerimiz, yaşanmamış
mutluluklarımız, anlık gülüşlerimiz var hayata dair.
Ve devam ediyor iken yolculuğa yüreğimiz geliyor ansızın aklımıza. Ah! Bu yüreğin yükü ne kadar da ağır diyoruz; onca değeri içinde barındırır yine de yıkılmaz, hiç ses etmez dayanır, inadına içimizde yaşamaya devam eder. Sonra yaşadıkça yorgunluktan mı, dayanamamış olmasından mı bilinmez bambaşka bir duyguyu ortaya çıkartıverir, "nefret" derler buna o duygu ki kırar insanı, incitir, paramparça eder. Ve değişiriz artık sevinçlerimiz, mutluluklarımız veda eder bize usulca...
Sevmek unutulmaya yüz tutar, kırarız ve kırılırız. Biraz
daha yaşamaya durdukça kırgınlıklar ağırlık yapar, yüreğimiz de her dokunuşta batar
ve kanatır dayanamayız, toplayıp kırıkları birleştirmek isteriz kendi içimizde...
Ve yolun başında verdiğimiz sözü yeniden hatırlarız, "Dayan
Yüreğim!" dayan ki yaşayalım, nefreti değil sevgiyi barındıralım anlık
gülüşlerimizi, gizli saklı neşelerimizi bir köşeden çıkartıp doyasıya yaşayalım!