İncirler Olana Kadar / Büşra Benek


Gözlerimi açsam da sen çıksan karşıma. En başa dönebilsek mesela; senin konuştuğun benim dinlediğim, senin sustuğun benim baktığım, senin sevdiğin benim güldüğüm. Hani sana doymaya daha çok zamanımın olduğu, hani hayallerin olduğu...

İncirler gibi olsaydık biraz mesela. Önce tohum olsaydık sevgiyle sulansaydık sonra yavaş yavaş toprağın altından çıksaydık. Önce küçük savunmasız ama büyüdükçe güçlü, köklü. Yağmurlarda ıslansaydık mesela ama ıslandıkça ihtiyacımız olanı alsaydık iyice en derine salsaydık kökleri. Sonra tam sağlamlaştığımızda güneşlere baksak. O sıcak yaz günlerinde yavaş yavaş olgunlaşsak mesela. Ama kurumadan, yitmeden, gitmeden. O sıcaklık içimize işlese de biz daha çok sevsek. Gitgide olsa içimiz, tadımız yerinde olsa. Ama hiç bitmese yaz hep yazda kalsak. Mesela incirler hep dalında kalsa. Verilen sözler tutulsa kökler hiç ayrılmasa. Sen bilir misin ki o köklerden biri kopmaya kalkınca diğeri için de yaşam biter. Ne su ne güneş. O sıcak yaz mevsimi de bitmiştir artık. Anlamı kalmamıştır çünkü toprağın altında tek kalmak karanlıkta kolay değildir, bir destek lazımdır. Yağmurda ıslanınca ısıtacak, güneşte birbirine gölge olacak. Ama hiç bıkmayacak, gitgide bağlanacak gitgide olgunlaşacak. Ama hiçbir zaman o incirler dalından kopmayacak.

Hani malum şarkıda olduğu gibi;

"İncirler olana kadar kalsaydın bari, verdiğin onlarca sözden birini tutsaydın bari..."

O incirler olacak ama dalından hiç kopmayacak. Çünkü köklerden biri giderse olan incirlere olur…


Popüler Yayınlar