Dursun Zaman / Amine Gülşah Onur
Hayatımızı derinden etkileyen şeydir zaman değil mi? Kimi
zaman sabahları erken kalkmak zorunda olduğumuzun, kimi zaman sınavını çok çalışan
öğrencinin o anı atlatabilmesini beklemek, kiminin işine gidip yine ne azar
yiyeceğini düşünüp durması, kiminin sokağa insanların akın edeceği anı
yakalayıp dilenmeyi beklediği an. Zamanın esiriyiz aslında… Her şey zamana
bağlıdır bu hayatta. Kalkacağımız saat, yemek yiyeceğimiz vakit, çok
özlediğimiz insanın uçaktan ineceği zamanı gözlemek, belki de dünyaya yeni
gelecek bebeğin son dakikalarını bekleyişlerimiz… Zaman ya ilaçtır ya da
insanın hayatını berbat eden bir şeydir kimine göre. Çok göreceli bir durum
aslında bu satırları yazarken bile çelişki içine girip duruyorum kendimi
alıkoyamıyorum. Zaman iyi bir şey mi sahiden? Bazen götürdüğü şey çoktur
bizden, bazen de çoğu şeyi geri getirdiği olur. Aynı arabanın nereye döneceği
konusunda kararsız kalıp sinyal verememesi gibi bir şey bu. O anda da arkadaki
araç söver de durur. Biz de zamana söver dururuz. Yapabildiğimiz başka bir şey
olmaz genellikle. Bir de zamanı durdurmak istediğimiz anlar vardır, o an öyle
güzeldir ki hiç bitmesin isteriz. Gerçek hayatta yaşadığınız olayı bir yana
bırakır, rüyanızda bile yaşamak istediğiniz veyahut özlediğiniz birisiyle
vakit geçirerek görürken o anda annenizin size seslenmesiyle, alarmınızın hiç
durmak bilmeyen sesiyle mahvoluverir. Al işte buyur buradan yak misali dert
yanarız. Aslında insanoğlu da tuhaftır. O da ne istediğini bilmez, günü gününe
değişir çünkü. Öyle an gelir zaman dursun ister, kimi zaman gelir bir an önce
geçsin zaman ister. Belki de vücudumuz ve düşüncelerimizle bir parçaya
ayrılıyor, farklı dilimlere. Bu durumda zamanın suçu ne? Çok üstüne gidiyoruz
zamanın bunu fark ettim. İşte şimdi her şeyi zamanın akışına bırakmanın zamanı.
Hem onun iyiliği için, hem de bizim için. Ne dersiniz? Bu hayatta Salvador
Dali’nin Eriyen Saat‘leri gibi gidiyoruz çok uzaklara, bilmediğimiz yerlere…
Çok keyifli anlar vardır. Dostunla karşılıklı Türk kahvesi içersiniz ne de olsa
kahvenin kırk yıl hatırı var, içilen kahve eşliğinde de sohbetler alır götürür
birbirini. Hâlbuki bu sohbet edasında geçirdiğiniz güzel vakit hiç bitmesin
isteriz. Ömrümüz de böyle keyifli, güzel geçmesini isteriz. Olumsuzluklar hiç bizi bulmasın, her şeyi gülümsemekle halledebilelim isteriz. Bunun sırrını
sizlerle paylaşacak olursam sevgili okurlarım, zamanınızı öyle dolu dolu
geçirin ki arkanıza dönüp baktığınızda yapmak isteyip de yapamadığınız şey
kalmasın…
Gözlerinizi kapatın, rahatlamak için bir anlık negatif
düşüncelerinizi uzaklaştırın. Evet, evet işte aynen böyle…
Şimdi güzelce sarılın neşe dolu hayatınıza. Fotoğraf
karesindeki sert ama içinizdeki o yumuşaklıkla anlamlı bakışlarınızı atmaya
devam etmeniz dileğiyle…