Bir Pişmanlık / N.B.



İlkokula gittiğim zamanlardı. Yedi veya sekiz yaşlarındaydım. Babamla evin önünde taksi bekliyorduk. Hava kapalı olmasına rağmen gökyüzü, ona bakınca gözlerimi yaşartacak kadar parlaktı. Cennete bakıyordum sanki.

Babam sigara içiyordu. Bir ara elini indirmişti, ben de tutmak istedim. Parmaklarının arasında hâlâ yanmakta olan sigarayı fark etmemişim. Yanlışlıkla ona dokununca yanığın acısıyla biraz ağladığımı; babamınsa pek oralı olmayıp dikkatsizliğim karşısında öfleyip püflediğini hatırlıyorum. Bir ihtimal küçük kızını ağlattığı için üzülmüştür belki.

Yıllar sonra babamın odasındaydım. Kapıyı kapatıp camı açtım. Hava bulutluydu, bulamaç gibiydi. Kör birinin gözlerini andırıyordu. Perdeyi çekip geri adım atınca gözüme bir şey ilişti; pencerenin köşesinde hareketsiz duran bir kelebek vardı.

Böceği görmezden gelip çaldığım sigarayı içmeye başladım. Tütün kor gibi yanıyordu. Sokak lambaları kadar turuncuydu. Etrafı hafif bir yanık kokusu sarmıştı. Perde ara ara havalanıyordu. Rüzgârın dışarı çıkarmasını umarak dumanı sertçe üfledim. Kelebek bütün hareketliliğe rağmen hiç kıpırdamıyordu. Bir an aklıma takıldı; sigarayı onun üzerinde söndürsem ne olurdu? Kanatları kâğıt gibi tutuşur muydu? Belki kazara pencerenin plastiğini yakardım. Sonra da evi. O da bir insan gibi mi yanık acısını hissederdi? Ölmesi ne kadar sürerdi? Daha önce hiç böcek yakmadım, bilmiyorum.

Peki ya kendi üzerimde söndürseydim? Yanan derinin kokusunu alabilir miydim? Cesetlerin yanarken ağır bir koku yaydığını söylerler. Ardından cildimde kösele gibi küçük bir nokta olurdu, kırmızı veya pembe renkte.

Küçükken elim yandığında minicik, pembe bir leke oluşmuştu. O zamanlar bunun çok büyük bir acı olduğunu düşünmüştüm. Hayatım boyunca kaçınacağım bir şey olacaktı. Şimdi sadece delicesine korkuyorum; birinin aniden içeri girmesinden veya yoldan bir yayanın geçmesinden. Sokakta bir çakıl taşının dahi sesini duysam kaskatı kesiliyorum ancak biliyorum ki sonraki sefer biraz daha gevşemiş olacağım. Belki tekrardan yumuşarsam duman da yanık da yeniden acı verici hâle gelir. 

Sigara kısalınca yüzüme yaklaştığını hissettiğim sıcaklıkla kül tablasını almak için odanın diğer tarafına gittim. Camı kapatmak için geri döndüğümde ise rahatlamıştım. Kelebek de gitmişti.

Popüler Yayınlar