Deneme / Büşra Benek
Küçük bir çocuğun gözyaşları gibiydi seni sevmem. Konuşamaz,
sadece ağlardım. Bağıra bağıra ağlardım. Herkes ağlamamı duysa da nedenini
bilemezdi. Ağlasam da derdimi kimselere anlatamazdım. Kelimelerim yoktu benim,
sadece gözyaşlarım ve ağlamalarım vardı. Herkes görürdü ama kimse bilmezdi...
Küçük bir çocuğun gözyaşları gibiydi seni sevmem. Masum,
içten, yalın... Sadece ağlıyor görünürdüm ama bilinmezdi içimdeki yangınlar.
Ateş fırtınaları kopardı içimde ve yangınım daha da büyürdü. Ben ise önüne
geçemezdim. Geçmek de istemezdim aslında. Çünkü, senin yaşattığın acı bile
mutluluk verirdi bana. Senin varlığının verdiği acıydı o. Senin ve seninle
yaşadıklarımızın gerçek olduğunun kanıtıydı.
Küçük bir çocuğun gözyaşları gibiydi seni sevmem. Yaram
kabuk bağlasa da ben yaramazlık yapar, o kabuğu yolardım. Bilirdim ki eğer
kanatmazsam daha çabuk geçerdi acın. Ama ben acının geçmesini istemezdim. Bütün
kabukları yolardım tek tek. Bıkmadan, usanmadan... Her ne kadar istemesem de
git gide geçerdi acın. İçimde yok olmaya başlardın. Korkardım seni
hissedememekten ama engel de olamazdım. Giderdin, eriyen bir kurşun gibi yavaş
yavaş ve nihayetinde biterdin.
Küçük bir çocuğun gözyaşları gibiydi benim sevgim. Canımı
acıta acıta, yavaş yavaş akar ve giderdin. Sonra sen de biterdin.