Yalnızların Limanı; Kitaplar / Kevser Sares
İnsanlara ihtiyacımız varken hep insansız kalmak mı
yalnızlık? Yoksa sökülen bir yamadaki son ip olmak mı?
Yalnızlık, seçici
insanların hayat arkadaşı. Üzüntüsünü, sevincini, kimsesizliğini
paylaşabileceği yoldaşı. Hayata tutunurken, her engelden geçerken ya da geçemezken
tek olduğunu anımsatan hatırlatıcı. Yeryüzü ağlarken ahvaline, avare yürürken
kaldırımlarda, içimizdeki ağlayan çocuktan ötürü dert ortağımızdır yalnızlık.
Herkesin
yalnızlığı farklı. Kimininki aşikâr, kimininki ise gizli; içeriyi, en içeriyi
kemiren bir kurt gibi. Yalnızlık ne türlü olursa olsun, yalnızlığımız
kitaplarla dost oluşumuzdandır, Fildişi Kulesi'ne hapsoluşumuzdandır. Ancak,
yalnız insanların çoğu neden kitaplara sığınır? Yoksa yalnız insanların tek
güvencesi kitapları mıdır? Elbette yalnızlık paylaşılamaz, paylaşılsa zaten
yalnızlık olmaz. Yalnız insanlar da işte bu nedenle insan fırtınasından,
kitaplar limanına sığınırlar.
Hülasa yalnız
insanlar, yalnızlıktan kurtulmak için çabalamak yerine, kitaplara sığınmalı.
Yazarla okuru buluşturan bu köprülerle tanışmalıdır.